Herhangi bir hastalık nedeniyle, sağlık ocaklarında başlatılan “check-up” projesi kapsamında, sağlığına dikkat edenlerin periyodik olarak yaptırdıkları ve/veya benim gibi yıldan yıla lisans çıkarırken görmek istedikleri en temel göstergelerin belirlendiği kan/idrar test sonuç kağıtlarına dikkatli bir şekilde baktınız mı hiç?
Ben bakıyorum. Özellikle yanlış yazılan limitler ve bu kapsamda ilaç yazanları gördükten sonra daha dikkatli bakıyorum. Kan değerleri için farklı laboratuvarların farklı referans değerleri olması doğal, ancak büyük olması gerekirken küçük işareti yazmış raporlar mide bulandırıyor. Laboratuvarlardaki cihaz kalibrasyonları, kullanılan malzeme kalite ve geçerliliği, kullananların ehliyetleri ve az da olsa karışıklıklar bir tarafa genelde bu değerlerin interpretasyonu çok önemli.
Nedir en genel bakılan ölçümler: Lipidler-Kolesterol, Şeker; sonra bazı vitaminler, elektrolit ve metabolitler (demir, sodyum, potasyum vb), beyaz ve kırmızı kan hücreleri, tümör markerleri (PSA, CAE), Karaciğer markerleri…
Bunlardan özellikle günümüz insan gelişimi ve obezite paralelinde, en bilinen ve ağızlarda sakız olanları kolesterol ve şeker; neden oldukları hastalık da kalp hastalıkları ve diyabet. Yine en genel limit olarak tüm uzmanlar toplam kolesterol 200 altında olacak der ve detaylar girmez, genelde. Halbuki bu kolesterol alt kırılımları o kadar çok kademeli ki: LDL, HDL, trigiliserit. Bunlardan LDL hemen kötü kolesterol denir. Bunun da alt kırılımları olduğunu bilen azdır ve de bunlar standart laboratuvar ölçümleri kapsamında değildir. Yeni yeni ayrıca para ile yapılabiliyor. Bu konuda Ankara’da yaptığım soruşturmada sadece Synevo Laboratuvarında ısrarım üzerine İstanbul’dan sorarak öğrendiler yapılabildiğini. LDL iki alt kırılımı LDL-A (esas kötü çocuk) ve LDL-B (Filmlerde önceden kötü gösterilip aslında iyi olan aktör) var, boyut ve yoğunluklarına göre. Bunların da çok daha detaylı alt kırılım ve eşlik eden partikülleri işi daha da karmaşık hale getiriyor.
Biraz araştırma ile zaten LDL ölçülmediği ve fakat 1972 yılında yayınlanan bir yazıda verilen Friedewald formülü ile toplam kolesterol(TC) ve diğerleri üzerinden hesaplandığını öğrendim. Ancak LDL ve/veya toplam kolesterol değerleri kişinin sağlığı ile ilgili çok genel bir fikir verse de esas bakılması gereken değerlerin oranlar olduğu belirtiliyor, araştırmalarda. Nedir bunlar: TC / HDL, LDL/HDL, TC-HDL (Sadece kötü olanlar kalıyor) ve daha da önemli olduğu son dönemlerde anlaşılan TG/HDL oranları.
LDL değerininin, LDL-A ve B’si yaptırılması hem zor hem de pahalı demiştik, ancak bu ölçüm yapılmadan yaklaşık olarak belirlenebileceği bir oran TG/HDL oranı. Şekil-1 bir araştırma sonucu ortaya konulan bir grafik içeriyor. Basit olarak TG/HDL oranı düştükçe kötü olan LDL-A (küçük ve yoğun) oranı düşerken iyi olan LDL-B oranı artıyor. Örneğin TG/HDL oranı=1 olan bir laboratuvar sonuç kağıdındaki LDL’lerin %45’i iyi, ve HDL ile birlikte çalışıyor.
Diğer bir konuda LDL/HDL oranı. Çünkü LDL’nin yapabileceği hasarı HDL önlediği için bu oran önemli, kalp ve damar hastalıkları göstergesi kolesterol için; ideali 2.5 ‘tan küçük olması. Benzer olarak TC/HDL’de hesaplanabiliyor, bu durumda 3.5 ve altı değerler optimum. Bir örnek vereyim: TC 252, LDL 160, HDL 80, TG 60 olan bir kağıda bakarsak, genelde büyük bir çoğunluk “Aaaaa… toplam kolesterol ve LDL çok yüksek” diyebilir. Ancak gerçek göründüğü gibi değil. Oranlara bakalım:bulunur yaklaşık olarak.
Bir dakika bu formüllerde bir eksiklik var, nedir? TG/HDL değeri ile Şekil-1 gidip LDL-B’lerimizi hesaplayabiliriz, eğer sokağa atacak fazla paramız yoksa, LDL partikül sayı ve büyüklüğü ölçtüreceğiz. Şekilde LDL toplam değerin en az %50 ‘i de iyiler tarafına kaydırmamız öneriliyor, yani 80 kadarını. Kötü LDL (160-80=80’e) düşerken, HDL’ye destek vereceklerle birlikte iyiler 160 oldu. Bütün resim tersine döndü.gibi mükemmele yakın değerler ortaya çıkıyor. Olayı biraz daha karıştırınca, insan sağlığında en önemli belirteç olarak değerlendirmeye alınan ve bu değerlere göre teşhis, tedaviye geçilen, milyarlarca dolar statin vb ilaç kullandıran bu eski formülün bir çok durumda geçerli olamayacağını belirten ve yeni formüller ortaya koyan araştırmalar buldum.
Bunlardan ilki 2008 yılında verilen İranlı LDL-C hesaplama formülü. Bu yayına göre TG seviyesi düşük ve toplam kolesterol seviyesi yüksek olduğunda LDL hesabı tutumuyor. Ayrıca TG>400 durumda da acayip değerler ortaya çıkıyor. Bu durumda iki seçenek öneriliyor:
- Önceden belirttiğim laboratuvarda doğrudan LDL ölçümü yaptırmak, en etkin fakat pahalı olan,
- 2008 yılında bir İranlının geliştirdiği formüle başvurmak.
LDL kolesterol=[Toplam kolesterol]/1.19+TG/1.9–[HDL kolesterol]/1.1–38.
Bizim örnek değerleri bu formüle yerleştirdiğimizde
LDL=252/1,19+60/1,9-80/1,1-38=132 Bingoo.
Normale yakın bir LDL-C değeri, tedavi ve ilaç gerektirmiyor.
Biraz daha derine gitmeye karar verdim ve Brezilyalılar üzerinde yapılan bir araştırma sonucu sunulan en yeni ve en basit formülü de denedim; de Cordova formülü, 2017:
LDL-C = ¾ [Toplam kolesterol- HDL-C]) ; TG formüle almamışlar.
Yine örneğimizi uyguladım: ¾ [252- 80]= 130, normal.
Önceki paragraflarda belirtilen üç teknikten hangisine başvururursak, klasik 1972 icadı Friedewald formülünün yanlış yönlendirmesinden kurtulmuş oluruz.
Yüz üzerinden yüz alabilecek bir kağıda zayıf vermek gibi bir durum söz konusu, ya da futbol dili ile yüzde yüz penaltı olarak hakemin düdük çaldığı olayda VAR’a gidildiğinde olayın tam tersi olduğunu görmek gibi.