Deyimler, özlü sözler hiç düşünülmeden söylenir ve cuk yerine oturur. Ancak her deyim ve özlü sözün ortama ve zamana bağlı olarak değişim geçirmesi gerekebilir. Ya da benim tesadüfen yaptığım bir araştırmadaki gibi bazı bilimsel ve faydalı olayların da önüne geçebilir.
Bir arkadaşın bahçesinde çok güzel bir ayva ağacı gördüm. Şimdiye kadar gördüğüm en güzel ayva ağacı diyebilirim; güzel bakılmış, ayvalar tam olmuş fakat bildiğimiz iri ayvalara benzemiyor; daha çok armut gibi, büyüklüğü şekli. Standart çay ikramı yanında ilk defa olarak dilimlenmiş ayva da geldi, henüz taze koparılmışlarından. Meyveyi çok sevdiğimden ve de bahçe sahibinin zaten “ayvaları daha önce çokça yemiş” olmasından dolayı hepsi bana kaldı; ben de yedim ayıptır söylemesi.
Akşam eve geldiğimde olağan dışı gaz üretimi başladı midede. Önceleri koşu sonrası aldığım duş ve bunun üzerine açık havaya çıkmanın tesiri olarak düşündüm. Gece aklıma takıldı ayvayı fazla kaçırdığım. Sonuç internet üzerinden literatür taraması…
Bu arada “ayvayı yemek” terimini de araştırdım. Araştırdım dediğim Google’da yazınca çıkıyor hikayeler zaten. Bir kaç farklı hikaye olsa da genelde aktarılan şu: Vaktiyle Almanya’da yaşayan bir ailenin Türkiye’deki evine hırsız girer. Hırsız, evi arar tarar çalacak hiçbir şey bulamaz. Sonra dolabı açar, dolapta üç tane ayva görür, ayvanın birini soyar yer, diğerini yerken komşuların ihbarı ile gelen polisler tarafından yakalanır. Hırsız, mahkemede hâkime hiçbir çalmadığını sadece bir ayva yediğini, diğerini yerken yakalandığını söyler. Hâkim de Hırsız’a: Eğer ayvayı yememiş olsaydın, sana hırsızlığa teşebbüs etmekten ceza verirdim, hırsızlık eylemi gerçeklememiş olduğu için küçük bir ceza ile kurtulurdun. Ama ayvayı yediğin için, hırsızlık olayı gerçekleşmiştir. Eylem de gerçekleştiği için sana hırsızlara verilen cezayı vereceğim, diyerek sanığa daha ağır bir ceza verir. Böylece hırsız gerçekten “ayvayı yemiş” olur.
Gelelim ayva araştırmasına: İlk aşamada Türkçe bir şey bulamadım ve ingilizce “quince-ayva” ve “bloating-mide şişkinliği” ile aradığımda karşıma ayvanın eskiden beri ilaç olarak kullanılan çok faydalı etkileri olduğunu öğrendim. Ayvanın içinde bulunan “mucilage” maddesi özellikle yaraların iyileşmesine fayda sağlamasından tutun da kansere karşı bağışıklık sistemini güçlendirmesi, özellikle mide rahatsızlıkları, gastrit, ülsere birebir iyi geldiği, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruma sağladığı, böbrek taşını engellediği, tansiyonu düşürdüğü, öksürüğe çare olabildiği…Onlarca fayda. Sadece biraz gaz yapabiliyor, o da fazla yenirse, benim gibi.
Bu nedenle siz siz olun birileri bir şey söylemiş diye aynen kabul etmeyin, üzerine bir şey koymadan sevdiklerinize aktarmayın. Biraz araştırma, mevcut teknoloji ve veri zenginliği ortasında kendinize özgü faydalar oluşturacak bilgilere kolayca erişebilirsiniz. Her insanın genleri, metabolizması, boyu, kilosu, yaşam şekli ve bunun sonucu sahip olduğu sağlık karnesi, geçirdiği ve birlikte yaşadığı hastalıkları, psikolojik durumu, sorunları farklı olduğundan bir kaç kişinin lafı yerine birebir kendimize uygun konuları bulup çıkarmamız sağlık ve mutluluk yolunda önemli adımlar olabilecektir.
Ayvayı yiyin, afiyet olsun…
Sağlıcakla, Cengiz Yardibi, Ankara, 4 Ekim 2019
Ayvayi yedin diye hep korkuttular bizi. .. Neyse, bundan sonra her kış ayva yiyeceğim artık. …!!
Dil, insanı insan yapan unsurların başında gelir, dil ile insan en büyük sıçramayı yaparak soyutlamaya ulaşmış ve düşünce sistemini geliştirmiştir. Nesnelerin yanında kavramları da isimlendirmiş, somuttan soyuta ulaşan insan bu sefer dil canbazlıklarına başlamış, kelimeyi mekan, zaman ve duruma göre farklı anlamdırmış, zihin oyunları oynamış zamanla. Bu dili zenginleştirmiş de, bu sefer algılama yanılgılarına da neden olabilmiş. Ayva, sözlüklerde bir meyva adı olarak yer almasına karşılık, yemek mastarını tamamladığında bizim toplumumuz için hemen çift anlam kazanıveriyor. Sağol, Cengiz ayvayı hatırlattın bize, sana da afiyet olsun. Önümüz kış, hep beraber güzel, güzel yiyelim ayvayı. Haa, bazen boğazda durur, yanında sırtını yumruklayacak birileri olsun yoksa ….
Orhan Gencebay’ın bir şarkısı vardı ben doğarken ölmüşüm gibi biz de o yüzden doğuştan ayvayı yemişiz oğlum bunun yorum yok 😁😁😁😁😘
Cengizciğim,
Ayva ile ilgili araştırmanda rastladı mı bilmiyorum.
Bizim memlekette sonbaharda, bir ayva çok olunca, yani ayva ağacının meyve verme oranı yükselince; yaşlılar tarafından kışın bol kar yağışlı ve soğuk, yani sert sert geçeceği yorumu yapılırdı. Bizde o zamanın gençleri olarak bir anlam veremezdik.
Zannedeceksinizki Sedat yaşlanınca bu konuyu araştırdı ve bir sonuç öğrendi. Gene hafif esprili ama Türk milletinin genel karakterine uygun yani araştırma ve bilgiye dayanmayan bir sonuç yakaladım
‘Ayvayı yedin’ mi kardeşim; doğal-gaz üretimi, yani arzı arttığından bizim büyükler gaza talebinde artması gerektiğini ve dolayısıyla kışın sert geçeceğini bize anlatmaya çalışmışlar. Kompozisyon yazmayı da epey unutmuşum, Yurdagül hocamızın ruhu şad olsun
Hepinize iyi akşamüstleri, sağlıkla kalın
Sedat ŞENOL
Cengiz selam. Sen Fehime Birekul’un derslerini dinlememis olabilir misin? Ya da “Hastalikliklar” ders notunu kendisinin onerdigi gibi “Gazete gibi Okumamis” olabilir misin?. Ayva had safhada posali bir meyvedir. Fazla yenil
diginde bagirsak dugumlemesine sebep olabilr. Midenin bir davul gibi sisip ameliyat olmadigina sukretmelisin. Gecmis olsun. Suha.
Ayva reçeli tarifi de olsaydı iyi giderdi.
Yukarıdaki yorumlara ancak bu kadar ekleme yapılabilir. :-)))
Sevgiler
Gündüz Ateş