Herhangi bir sağlık sorunu ortaya çıktığında ya da daha bilinçli sayılan kesim için hastalanmadan önce periyodik ya da rastgele kontrol için bir sağlık kuruluşuna başvurulacağı zaman, kendimiz, çevremiz ya da aile hekimi tarafından konunun uzmanına gideriz. Bu tüm homo-sapiens ırkı için geçerlidir. Hatta hayvanlar için bile veterinerlikte uzmanlık alanları (Biyokimya, Mikrobiyoloji, Patoloji, Besin Hijyeni, Klinik,Cerrahi, Doğum, vb.) vardır.
Şimdi size aşağıdaki tüm konulara çare olabilecek tek bir kaynak vardır, bu kaynak maliyeti sıfıra yakın, bekleme, gün alma, ameliyat, ilaç gibi eziyetleri yok dersem!!!
- Kilo ve hatta boy optimizasyonu, sağlıklı BMI sağlamada,
- Birçok hastalığın, metabolik ve psikolojik, nedeni obezliği önler
- Kalp ve dolaşım hastalıkları riskini azaltır, meşhur LDL, HDL tartışmalarını ortadan kaldırır.
- Tansiyonu düzenler, Kalp atış sayısı azalır,
- Tip 2 diabet ve metabolik sendrom riskini azaltır,
- Bazı kanser tiplerine yakalanma riskini azaltır, Prostat, kolon, göğüs, endometrial kanser tiplerinde önleyici olamada,
- Kemik ve kas yapısını güçlendirir, Osteo-Artiritis ve Romatoid-Artiritis önlemede,
- Sindirim sistemi hastalıklarını önlemede,
- Kronik solunum sistemi hastalıklarını önlemede,
- Kronik böbrek hastalıklarını önlemede,
- Zihinsel sağlık ve ruh durumunu düzenler, depresyon, ansiyeti azalmasında,
- Ortopedik bir çok rahatsızlığın önüne geçmede,
- Yaşlılarda günlük faaliyetleri yerine getirme kabiliyetini artırmada
- Yaşlılarda en önemli sorun olan kalça kırılarına sebep düşmeleri önlemede,
- MS önlemede,
- Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması hastalığını önlemede,
- Alzheimer’s, Parkinson ve Dementia gibi hastalıklara karşı korumada,
- Hastalıklara neden olabilecek diğer faaliyetlerden korumada
- Olası sigara ve diğer zararlı alışkanlıklar, hatta bilinçsiz ilaç kullanımını önlemede,
- Uygun beslenme nedeniyle tüm diğer hastalıklardan korumada,
- Daha uzun yaşam olanağı sunar,
- ……
- ……
- Bu liste uzar gider..
Tıp ve sağlık alanındaki bütün alanlarda uzman bu kaynak düzenli ve bilinçli bir koşu disiplini ve alışkanlığıdır.
Hem kendi hem de etrafınızdakilerin sağlığı üzerine etkili olabilecek en önemli olaylardan biri. Koşu (ya da herhangi diğer spor disiplininde faaliyet) yukarıda belirtilen tüm konulardaki en etkin yardımcı unsurdur. Peki çevreye nasıl faydalı oluyor? a) Öncelikle en yakınınızdan başlamak üzere spor yapmaya teşvik eder, b) Spor sayesinde kazanılan pozitif enerji ve sağlıklı ruh durumu çevreye de yansır, c) Yaşlılarda bir meşgale oluşturduğu için çocuklardan başlamak üzere diğerlerini sıkıcı meşguliyetleri önler. d) Daha sağlıklı bir yaşam sunduğu için, yine çocuklardan başlamak üzere kimseye yük olmamayı sağlar,
Bütün bu tedavi ve olumlu katkılar bir tip faaliyetle ve sadece bir şort-ayakkabı masrafı ile elde edilebiliyor. Yine başta belirttiğim gibi tek bir başvuru fokus noktası olduğundan onlarca farklı doktora gitmeyi, her birinden farklı hikayeler dinlemeyi, randevuları, devlet hastanelerinde olsa bile önemli ölçüde tasarrufu, yollara düşmeyi, pek çok yan etkisi olan ilaç kullanmamayı, ameliyatları, başkalarına muhtaç olmayı bu kadar basit ve zevkli bir yöntemle çözüme ulaştıran başka bir deva, çare yeryüzünde yoktur, hem de nerede ise bedavaya… 😆
Kaynaklar:
www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4241367/
www.cdc.gov/physicalactivity/basics/pa-health/
Sene 84 lü yıllar alkolik safhasında ve sigara vücudumu bitirmiş vücut direnci sıfır hemen hasta oluyorum.Donanmada Hakemlerin telkinleri ile spora başladım ve onlar stadın etrafında 4 tur atarken ben bir tur atamıyordum gaz gelince yere yat ayaklarını karnına çek gaz çıkarmaya başla dan bir sene sonra onlarla beraber koşmaya başladım ve koşuyu zevkle yapmaya başladım bu ara halı saha futbol da oynuyorum koşunun faydasını daha çok anlıyorum.
İstanbul safhasında Yıldız Parkında koşmaya başladım fiziki kabiliyet testleri hiç sıkıntı yapmadan geçiyordum çoğu arkadaşlar torpil ile geçiyordu. Ankara safhasında ise koşu grupları vardı onlara katıldım bir gün 2000 senesinde maraton koşa bileceğimi söylediler ve ısrarcı oldular ve ben de ilk tecrübemin yaşadım.
İlk koşumun hikayesi;30 km yi 2 sat gibi bir zamanda geçtim.Ama ne bir su ne de bir şeker aldım hiç kimse söylemedi koşu esnasında koşarken su aldın mı şekerin var mı gibi sorular soruyorlardı tuhafıma gidiyordu sonra duvara çarptım öleceğimi zannettim ve durdum.Ambulans geldi binmedi 12 km yolum var her halükarda tamamlarım dedim ve bana 2 tane kesme şeker verdiler su ile içtim ve kendime geldim koşmaya başladım 3:50 li bir zaman da bitirdim. O günden beri maraton ve diğer koşulara katılıyorum büyük bir haz ve zevk alıyorum 2006 da Celil ile tanıştım ve maratonun teknik ve stilini programını ondan öğrendim.zaman geldi 3:34 de koştum yanlış çıkış ve aşırı antrenman sonucu 4:15 de koştum.Zaman geldi katılımcı oldum zaman geldi koşucu oldum kısa mesafelerde bazı yarı maratonlarda yaş grubunda ilk 3 e girdim ve hayatım böyle devam ediyor. Hayat felsefem değişti yaşamın pozitif enerji ile doldu. Aksatmadan haftanın 6 günü koşarsam hiç bir sorunla karşılaşmıyorum ama aksatırsam sakatlıklar başlıyor. Spor yaşamın bir parçasıdır.İlk başta çok zor ama alışınca kolaylaşıyor ve koşu gerçeğin ta kendisi idare söz konusu değil çalıştın sa koşuda karşılığını alıyorsun çalışmadın sa sıkıntı çekiyorsun .Bu bilincin herkese aşılanması dileği ile …selamlar.